Bize Orkestra Şefi lazım

Yayın: 17 Şubat 2014 - Pazartesi - Güncelleme: 17.02.2014 11:19:40
Editör - Bülent Çakır
Okuma Süresi: 5 dk.
Google News

Yakında Çivril’e bir belediye başkanı seçeceğiz ya...

Bugünlerdeki tartışma şu! Avukat mı, Doktor mu olsun?

İkisi de değil…

Bize orkestra şefi lazım…

Orkestra şefi olsun ki, bu şehirdeki diğer enstrümanlar uyumlu bir ses, melodi çıkarabilsinler. Bilirsiniz, orkestra şefi bütün enstrümanları (çalgı aletlerini) kullanmayı bilmez. Bilmesi de gerekmez. Onun tek görevi orkestranın uyum içinde eserlerini başarıyla icra etmesini sağlamaktır. Belediye başkanları da öyledir. Avukat, mühendis, doktor ya da başka mesleklerden olmaları iyi bir belediye başkanlığını garantilemez. Tersi de olabilir. Yüksek tahsil yapamamış ama kendisini eğitmiş bir âdemoğlu da çok iyi bir belediye başkanı olabilir.

Hani bir söz vardır. “Bir insanın iyi bir tahsil yapması ve iyi bir meslek sahibi olması ne kariyerine karinedir, ne de dangalak olmasına engeldir” diye. Bunun başka bir sürümü de “tahsil cehaleti alır eşeklik baki kalır” sözüdür.

Gerçekten de öyledir. Türü ne olursa olsun; avukatlık, mühendislik, akademisyenlik, iyi bir meslek sahibi olmak, iyi bir belediye başkanı olmaya (hatta bazen adam olmaya) yetmiyor. Bunun en tipik örneği daha önce yaşanmıştır. Dr. unvanlı, üstelik iktidar partisinden bir belediye başkanı bu şehirde başarısız bir belediyeciliğe imza atarken, unvansız başkanlar hem de muhalefet partisinden belediye başkanları harikalar yaratmıştır.

Başarı bir belediye başkanı olmak için başka nitelikler gerekli… Neler mi?

Her şeyden önce başarılı bir belediye başkanı olmak için iyi bir öğretim görmek yetmiyor,  eğitimli olmak gerekiyor. Öğretimle eğitim ise aynı şeyler değildir. Her öğretim gören kişinin eğitimli olduğunu söylemek de mümkün değildir. Öğretim düzeyi ne olursa olsun eğitimli olmayan kişi maytap gibidir, çok fazla ışık verir ama O'nu sokağınızı aydınlatmak için kullanamazsınız. Çünkü çok fazla ışık verir ama çabuk söner. Oysa bize kalıcı bir ışık gereklidir. O ışıksa kendini eğitmiş insandır.

Düşünsenize, öğretim görmüş, mühendis, hukukçu, doktor ya da akademisyen olmuş bir başkan adayı ama iyi yönetim uygulaması nedir haberi yok. Yerel kalkınmayı yol köprü yapmak zannediyor. Ekonomik kalkınma ajandasına bile girmiş değil. Etkinlik ve verimlilik odaklı yönetim anlayışını içselleştirememiş, iletişim becerisi yok. Böyle bir belediye başkanını ne yapalım. Belediye başkanlarının avukat, mühendis, doktor, akademisyen olmaları başarılı bir başkanlık yapmalarına ya da başkanlık yarışında birbirlerine üstünlük kurmalarına yetmiyor.

Artık günümüzde,  çağdaş yerel yönetim anlayışının çok aktörlü, çok katmanlı, çok aşamalı, katılımlı bir yönetişim model gerektiğini bilen, şehrin kaderini, stratejik planlamanın aktörleri kabul edilen kent paydaşlarıyla tartışarak oluşturabilecek yeteneğe, bilgiye, birikime, donanıma sahip başkan adayları değerlidir. Aslında, unvanlar sadece ona sahip olanlar için bir anlam taşır.
Başkaları ise neyin nasıl söylendiğine bakarlar.
 
Kısacası; unvanlar yapraklara benzer, onların bol olduğu yerde sadece meyveler anlam kazanır.
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.