Susan Dilsiz Şeytandır
![](https://yesilcivrilgazetesi.com/content/uploads/kaymakam%20020.jpg)
2009 seçimlerinde AK parti Çivril Belediye Başkan adaylığına soyunan fakat adaylık şansı bulamayan Osman Gürbüz Ak Partinin 2014 yerel seçimlerinde yine hezimete uğramaması için Ak Parti ilçe yönetiminin değişmesi gerektiğini iddia etti.
Ramazan Bayramında Parti İlçe teşkilatında yapılan bayramlaşmadan sonra basın mensuplarıyla bir araya gelen Osman Gürbüz 2014 yerel seçimleri ile gili olarak önemli açıklamalarda bulundu.
Çivril’e Hizmet etmek ulvi bir görevdir
Çivril2in her konuda çok verimli olduğunu belirten Osman Gürbüz “Çivril her yönüyle verimli bir bölge. Yetiştirdiği ürünler kadar yetiştirdiği insanlarla da bunu ispatlamış bir bölge bu anlamda Çivril’den yetişen ve Çivril halkına Çivril’e hizmet etmeyi düşünen isteyen çok değerli insanların ve kadroların varlığı göz ardı edilemez” dedi. Görev ve hizmet aşkıyla yanan bu kadrolara hak ettikleri destek ve ortamın verildiğinde bu şahısların Çivril’i farklı konumlara taşıyacağını belirten Gürbüz “Çivril’e ve Çivrilliye hiç karşılık beklemeden hizmet etmeyi düşünen çok değerli insanlarımız ve kadroların var olduğu herkesçe bilinmektedir. Yeter ki bu kişilere bir fırsat tanınsın, bir ortam oluşsun. Bu kişiler ve kadrolar tarafından Çivril ve Çivril insanı çok farklı konumlara getirilecektir. Fakat Çivril’de öyle de bir yapı ve zihniyet oluşmuş ki, bazı kişilerin içinde olmadığı veya icazet alınmadığı hiçbir proje uygulanamaz veya hiçbir oluşum başarılı olamaz, yada bazı kişilerin veya güç odaklarının içinde olduğu, herhangi bir paylarının olduğu kötü işler, yanlış işler, hatalı işler, eksik işler bile zafer destanları gibi anlatılmaktadır. Bunlar kendi benliklerini ve egolarını yeryüzünün temel direği zannetmektedirler. Bu da Çivril’e çok büyük zararlar vermektedir” dedi.
İnsanımızın Sağduyusu selamete çıkmada yol gösterici olacaktır
Teşkilat içindeki bu yapılnma ve kadrolaşma yüzünden birçok değerli insanın Ak Partiden uzaklaştığına vurgu yapan Osman Gürbüz mücadeleden yılmamak gerektiğini belirterek “Ama umutsuz olmamak gerekir. Bizim tarihimizde, bu toprakların“Anadolu Sağduyusu“diye niteleyebileceğimiz bir gerçeği vardır. Umutsuz anlarda devreye girer, ülkeyi uçurumun kenarından alır sahili selamete çıkarır. Ben yine eninde sonunda bu Anadolu sağduyusunun son sözü söyleyeceğine, hata yapılmasına müsaade edilmeyeceğine inanıyorum. Ben güçlüyüm, ben yaparım diyenleri, isim dayatmaktan vazgeçip, vatandaşımızın, ilçemizin problemlerini çözecek projelere, oluşumlara, haraketlere destek olma gayreti içinde olmalarının çok daha iyi olacağını düşünmekteyim” dedi.
Makamını kaybetmekten korkanlar iş üretemez sorun çözemez
Siyaset yapanların lider ruhlu ve cesur olması gerektiğini belirten Osman Gürbüz “Makam ve Koltuk sevdası ile siyaset yapanların başarılı olmalarını beklemek beyhude olur. Makamını, koltuğunu bırakmaktan korkan,gece-gündüz çalışmayı göze alamayan ve bu yolculukta maddi ve manevi kayıpları göze alamayan,bir yerlerden işaret alarak, icazet alarak yola çıkıp işin maddi boyutunu bir yerlere ödetmeyi düşünenlerin,Çivril’in problemlerini çözme konusunda bağımsız hür iradesiyle projelerini uygulayabileceğine inancım zayıftır. İşte bu yüzden Çivril’de ve Çivril siyasetinde değişim şart” dedi.
Fiziki değişimle birlikte zihniyet de değişmeli
Çivril2de gerçekleşmesi gereken değişimin sadece şahısların değişmesiyle yeterli olmayacağını belirten Osman Gürbüz “Çivril’de işte biz değişim ve dönüşüm derken sadece fiziki değişim ve dönüşümden bahsetmiyoruz. Hayatın her alanındaki değişim ve dönüşümden söz ediyoruz. Peygamber efendimizin (s.a.s.) “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır “hadisini, Atatürk’ün “Millete efendilik yoktur . Hizmet vardır.”ve İsmet Paşa’nın “Bir ülkede namussuzlar kadar namuslularda cesur olmadıkça o ülkede kurtuluş zordur” sözlerini kendisine bir yaşam tarzı olarak kabul etmiş ve bundan dolayı bedeller ödemekten korkmayan birisi olarak Çivril’de de bunları konuşmanın artık zamanın geldiğini düşünmekteyim” dedi.
Çivril Hala 30 yıl önceki Çivril
30 yıl önce Çivril’imizle aynı kategoride yer alan ilçeler kabuğunu kırmış, değişim ve dönüşümü gerçekleştirmiş, Ülkemizin marka ilçeleri kategorisine yükselmişken, Çivril’i alt kategorilere düşüren, çok küçük beldelerde bile fazlası yapılmış olan hizmetleri çok işler yapılmış gibi anlatmaktan çekinmeyen, insanımızı “ büyük bir köy” de yaşamaya mahkûm edenlerin Çivril’e ve Çivrilliye verebileceği hiçbir şeyleri yoktur. Bunların artık ya bırakıp gitmeleri gerekmekte ya da Çivrilliler tarafından tasfiye edilmeleri zorunluluğu oluşmaktadır. Bugün çok başarılı hizmetler veren Bakanların 3 dönem sonunda bırakıp gideceği bir Türkiye de, Çivril’de de bazı kişilerin artık kenara çekildiğini görmek, yeni yüzlerle, yeni kadrolarla, yeni bakış açılarına, yeni vizyonlara, yeni ufuklara yelken açmanın zamanı geldiğine inanmaktayım” dedi.