SİZDE O KOLTUĞA OTURACAK MABAD YOK…
Bülent Cakır
civrilhaber@hotmail.com - 539 814 99 33Puslu havalarda olanı, olduğu gibi görmek zordur.
Hele hele mevzu bahis sosyal hayatın merkezine düşmüş kalleşçe bir saldırıysa, olayın şoku, görme yetisini daha da köreltir.
Bir de buna teknik teknolojik aletlerin, iletişim kanallarının ve sosyal bilimlerin sağladığı verilerin, olması gereken lehine değil de kamuoyunu aldatmak ve kendini korumak için kullanıldığı/kullanılabileceği gerçeğini ekleyin, durumun vahameti daha net ortaya çıkacaktır.
15 Temmuz’da yaşanan Darbe Girişiminin Türkiye’de sebebiyet verdiği travma aşikar. Bu tür travmatik durumlarda genelde üç yapı ve üç modelle karşılaşırsınız:
1 Kendini kurtarmaya çalışan acizler
2 Başkalarına pislik atarak aklanmaya çalışan beyinsizler
3 Kaos ortamından faydalanarak bir yerlere gelmek isteyen makam sevdalısı asalaklar…
Bu süreçte kim kime ne diyeceğini şaşırdı. Herkes sövüyor, sövgülerin arasında da acaba ile karışık ithamda bulunuyor ama somut veri ve belgeyle konuşan hala yok.
Kim FETÖ’cü, kim değil kafalar karışık…
Özellikle sosyal paylaşım sitelerinde herkes bir şeyler paylaşıyor birbirine ithamlarda bulunuyor. Olaylar o kadar içinden çıkılmaz hale geldi ki birilerini ‘Paralelci –FETÖ’cü ilan edenler, Paralelcilerin FETÖ’cülerin dükkânlarından çıkmıyor.
Başkalarını FETÖ’cü ilan edenler FETÖ’cülerin sünnetlerinde kirvelik yapıp boy boy fotoğraf çektirebiliyor.
Çivril FETÖ’nün merkez üssü diyerek İstanbul’daki akıl fukarası bir şahsa bilgi aktarıp onun üzerinden Çivril’e ayar vermek isteyenler, FETÖ’nün Çivril’de bir numarası olduğu iddia edilen isimle bir araya gelip darbe sonrası Belediye başkanlığı için plan yapabiliyor.
Belki de aylar öncesinden FETÖ temsilcileri ile bir araya gelerek başarılı olacak bir darbe sonrası görev dağılımı yapıyor, İlçe başkanı kim olacak, Belediye başkanı kim olsun diye birbirlerine söz veriyorlar.
Dedikodu ve iftiralar ile algı operasyonu yapanlar çocuklarını Çivril’de o kadar anaokulu varken FETÖ’nün anaokuluna gönderip yıllarca dershanelerinden kurs aldırıp, burs - himmet vererek gazetelerine abone bulma gayreti içinde girebiliyorlar.
Dediğim gibi böyle havalarda olanı olduğu gibi görmek zordur.
Bu süreçte kimin FETÖ’cü olduğunu anlamak için biraz geriye bakmak gerek. Bugün FETÖ ile mücadele ettiğini savunan kişilerin beş yıl önce kimleri Ak partiye monte etmeye çalıştığına bakmak, o dönem yaşananları hatırlamak gerek.
Bir aydır kendileri dışında herkesi FETÖ’cü ilan eden bu güruhun 2009 seçimlerinde bugün FETÖ’den tutuklanan ismi, AK partinin tabanı ve il yönetiminin karşı çıkmasına karşı neden belediye başkan adayı yapmak istediğini iyi analiz etmek gerek. O gün Ak Parti İlçe yönetimini oluşturan isimlerin Ahmet Ateş aday adaylığına hazırken neden ısrarla İzzet Tekin’i aday ettiklerin düşünmek gerek.
Düşünmek gerek ki bugün herkese çamur atan bu tipler neyi saklamaya çalışıyor iyi görelim.
Kusura bakmayın beyler de karalayarak almaya çalıştığınız makamları dolduramazsınız siz. Çünkü sizde o koltuğu dolduracak mabad ta yok, başkan olacak yürekte…