TUVALET FAYANSINI SÖK, BANYO FAYANSI DÖŞE.
Bülent Cakır
civrilhaber@hotmail.com - 539 814 99 33Sen neden zorluyorsun ki Pazar yeriymiş, Bedestenmiş, yeni hizmet binasıymış.
Senden öncekiler gibi beş yıl misafir ağırla, festival yap, tiyatro oynat, sempozyum düzenle.
Ha illa bir şeyler yapacaksan git, Ahmetçiğin karşısına Gürcancık yap…
Bayrak tepenin yamacına İğdir’e, Kayrak tepe yap.
Olmadı sök yoldaki taşları, Çivril’e kilim desen yakışmadı de, halı desenli taş döşe.
23 Nisan parkının tuvalet fayanslarını sök, banyo fayansı döşe.
Sabah 8 de gel, herkes gibi beşte git.
Ne işin vara gecenin 11 - 12 sine kadar belediyede madalya mı verecekler sanki.
Deli gibi ne işin var haftanın 3 günü Ankara’da.
Senin de ailen, çocuğun çoluğun var, Denizli’ye büyükşehir meclisine bile gitme.
Sanki herkes gidiyor mu?
Homa’ya kiraz alım yeri yapılacakmış, Özdemirci de pazaryeri yokmuş bırak 10 yıldır başkanım diye gezenler düşünsün.
Kıralan da imar yokmuş, 60 yıldır yollar çamurmuş, kaldırım yokmuş, salla sana ne.
Yap bi Atatürk heykeli geç.
Gürpınar’a sıcak asfalt dökülecekmiş, kaldırımlar olacakmış, sulama göleti yapılacakmış, Tarımsal organize sanayi bölgesi olsa iyi olurmuş,
Ne işin olur allasen bunlarla filan...
Kızılcasöğüt sanayi sitesi yıllardır bu vaziyette bundan sonra böyle kalsa ne olur?
Neden bir şeyler yapacağım diye paralıyon ki kendini.
Pazar yeri diyon,
Bedesten diyon,
Yeni Belediye hizmet binası diyon, kendi kendine iş çıkarıyon.
Yat herkes gibi sende.
Kim kime sormuş? “Sen beş yıl, on yıl başkanlık yaptın Çivril’e ne yaptın diye? “
Var mı örneği?
Sana da kimse sormaz bir şey, boş ver.
Adalet sarayı yapacaksın da madalya mı verecekler?
Yeni Emniyet binası yapacaksın da baş tacımı edecekler?
Gençlik merkeziymiş, spor tesisiymiş bu güne kadar kim düşündü, kim yapacağız dedi?
Hiç kimse…
Yapılmadı diye kimseye bir şey diyen var mı?
Bak meclis üyelerini de üzüyorsun onları da düşün.
Kimin nerde arsası varsa yap onun arsanın yanına ne istiyorsa, o kadar düşünmüş yer kapatmış bırak nemalansın adam niye kötü oluyon.
Taşıma Pazar yerini bırak, kim ne satarsa satsın. Hafta da bir gün çanak çömlek satacakmış hasta bezi, iğne iplik satacakmış boş ver satsın.
Kimsenin evinin değeri düşmesin.
Pazar yeri üç beş yıl sonra içinden çıkılmaz bir yer olacakmış, sana ne.
Önemli olan eşin dostun satacağı mal, kazanacağı para, evinin dükkânın değeri.
Doğalgaz gelecekmiş ne yapacaksın sen doğalgazı?
Yok, mu senin elma bahçen?
Budadığın çubukları yak.
Ramazan şenliği yapacakmışsın, mahallelerde hep beraber iftar yapacakmışsın geçmişi yaşatıp çocuklarımıza kültürümüzü öğretecekmişsin etme canım başkanım etme.
Ne yapaksın tarihi kültürü, yaşatıp öğretip, herkesle iftar yapıp kardeşliği pekiştirip.
Git evinde aç orucunu, fakir fukara ne yerse yesin ramazan gelmiş, çoluk çocuk bilmesin boş ver.
Kum ocağı zarar ediyormuş etsin,
Senden öncekilerden daha mı iyi biliyorsun sen,
Yılların ‘tecrübeli’ başkanları zarar ettiriyorsa sende zarar ettir.
Ne işin olur bir sürü gıcır gıcır iş makinesi almakla, yeni araçlar kazandırmakla.
Git, al sende ikinci el, Çin malı, Hint malı.
Aldın mı? Aldın. Çalışmış, çalışmamış kime ne?
Hesap soran mı var?
Yok.
Ha ama sen dersen ki ben bu memlekete söz verdim vefa borcum var ben yol da yaparım, Pazar yeri de.
Yeni araç ta alırım, kum ocağını kâra da geçiririm.
Ben de vicdan var, ben yaşarken halka, ölünce Rabbime hesap vereceğim, o zaman yap.
Karşına kim çıkarsa çıksın dönme.
Birilerinin menfaati için, üç beş kişi para pul kazansın diye Çivril’in geleceği ile oynama.
Çivril zaten yıllardır kaybetmiş, daha fazla kaybetmesin.
Pazar yerimiz de olsun, Bedestenimizde.
Gençlik merkezimizde yapılsın, yeni hizmet binamızda.
Adalet sarayımız da tamamlansın, Emniyet binamız da.
Bizim de yollarımız, kaldırımlarımız Honaz’ın, Acıpayam’ın yolları, kaldırımları gibi olsun.
Artık başkaları desin, Çivril’in Pazar yeri çok büyük, çok güzel, bizim neden Pazar yerimiz böyle değil diye.
Başkaları desin bizim yollarımız neden bu kadar kötü neden bizim kaldırımlarımız bakımsız diye.
Artık Çivril’in gençleri iş diye gurbete gitmesin, yapılsın Tarımsal Organize sanayi bölgesi, herkes memleketinde, anasının, babasının, sözlüsünün, nişanlısının yanında çalışsın.
Sen yine deli gibi haftanın üç günü Ankara’ya git.
Sabah sekizde gel, gece 11’de git.
Ne demiş üstat “Hayırlı işlerin çok muzır manisi olur”