AK PARTİ Mİ CHP'YE, CHP Mİ AK PARTİ'YE
Bülent Çakır
civrilhaber@hotmail.com - 0542 612 59 75CHP’mi AK partiye benziyor, AK Parti mi CHP’ye, CHP mi Ak Partileşiyor, Ak Parti mi CHP`leşiyor, kim kimden rol çalışıyor anlamadım.
Seçim dönemlerinde disiplinli, düzenli ve istikralı bir çalışma performansı sergileyen, adayını halkın beklenti ve taleplerine göre parti kültürüne uygun isimlerden seçen, hizmet etmenin ön planda olduğu, proje ve icraatların tartışıldığı, görev dağılımında liyakatin esas alındığı Parti hangisi desem, aklınıza gelen ilk parti hangisi olurdu?
Ya da
Her daim koltuk ve sıra kavgasının yaşandığı, hizipçilik ve adamcılığın ön planda olduğu, hizmetten çok makam kapma sevdasında olan, benim olsun küçük olsun zihniyeti ile bir türlü yenilenemeyen ve gelişemeyen bir parti desem, ağzınızdan çıkan parti hangisi olurdu?
Bir ay önce kadar adayını açıklayan ve oluşturduğu 3 proje grubu ile Çivril’i alt üst eden, Çivril için üretmeye, kafa yormaya başlayan, disiplin, istikrar, beklentilere hızlı cevap veren, koltuk değil hizmet peşinde olan, kavgaların (neredeyse) bitirildiği, gençlerin siyasete dahil edildiği fikirlerini değerlendirildiği partiyi sorsam?
Beş yıldır kavga, entrika, hile ve ayak kaydırmanın her türlüsünün yaşandığı, sinsi planların yapıldığı, projeden çok koltuk kapmak için mücadelelerin yaşandığı, kimsenin kimseye güvenmediği, benim olsun sadece benim istediklerim olsun düşüncenin hâkim olduğu, liyakatin yerini mürailiğe bıraktığı, çalışanın değil yağ çekenin muteber olduğu siyasi oluşumu sorsam?
Kim kime benzedi, kim kimden rol çalıyor anlamadım…
***
2019 yılının Mart ayında yapılacak yerel seçimlere vatandaş gözü ile baktığınız da uzun bir süre var. Ama siyasi parti yöneticisi iseniz veya siyaset ile uğraşıyorsanız bu sürenin çok uzun olmadığını iyi bilirsiniz.
Onun için tüm partiler çizdikleri yol haritasına göre çalışmalara başlamış.
İyi Parti; yeni kurulmuş olmasına rağmen tecrübeli siyasetçilerin bulunduğu bir parti. Seçimlere nasıl hazırlanır, neler yapmak gerekir konusunda herkesin fikir belirtebileceği isimlerin deneyimleri, siyasete yeni atılanların heyecanı ile çalışıyorlar.
24 Haziran seçimlerinde onca olumsuzluğa rağmen Denizli’den Yasin Öztürk’ü meclise sokmayı başardılar.
Yerel seçimlere girerken kaza yapmamak için temelleri sağlam atıyorlar. Görünen o.
Belki meclis üyeliği sıralamasını nasıl yapacaklarını, ittifak durumunda ne olacağını planlamadılar ama kimi aday yapacaklarını biliyor ve her hafta adaylık açıklaması yapıyorlar.
Milliyetçi Hareket Partisi’ne gelince…
İlçe başkanıyken Belediye Başkan adayı olan Ergün Çiftçi ile MHP’nin bu kadar istekli ve titiz çalıştığı görülmüş bir şey değil. 2002’den önce olmuş olabilir. Önceki dönemlere haksızlık etmek istemem. Herkes özveri ile çalışmıştır ama bu sene çok farklı.
Denizli’de ittifak olacağı kesinleşmesine, MHP’nin büyükşehir belediye başkan adayını geri çektiği konuşulmasına rağmen Ergün Çiftçi her gün ara vermeden çalışmalarına aynı ciddiyet ve sorumlulukla devam ediyor.
Dava adamlığı şuuru ile şartları diğer üç partiye nazaran daha kısıtlı olmasına rağmen hem de.
Yönetim ve meclis üyesi adayları yol haritasını çizmiş. Kavgasız, gürültüsüz, küskünlük ve kırgınlık oluşturmadan bu süreci en iyi şekilde sonlandırmaya çalışıyorlar.
CHP’de durum…
CHP’de durum bu seçimlerde biraz daha farklı. Özellikle Ömer Köseoğlu’nun ilçe başkanı olmasıyla başlayan barışma ve toparlanma süreci belediye başkanlığı adaylığı ile daha da hızlanmış gibi.
Parti her daim yaşadığı kavga - çekişme ve bölünmeden bir nebze uzaklaşmış görünüyor.
Parti içerisinde tabi bazı hoşnutsuzluklar var. Meclis üyeliği müracaatlarında genç ve bayanların beklenen düzeyde olmamasından tutun, sıralamanın nasıl yapılacağı, yeni yönetim kadrosunun oluşturulması konuları da dahil bu süreçlerde yaşananlar dışarıya aksettirilmese de iç huzursuzluğa neden oluyor.
Ama her şeye rağmen , (şu ana kadar) seçimlerin en iddialı partisi CHP.
Parti iddialı olunca, meclis üyesi adayları arasında iç çekişmelerin şiddeti yükseliyor. Bu bile başlı başına bir sorun olabilir aslında.
Bu siyasetin fıtratında olan bir şey ve siyasi bir zorunluluktur. Sadece CHP’ye has bir durum değil.
Önemli olan bunu parti için en verimli şekilde yürütebilmek. Çivril’de bu sıkıntının üst seviye de olduğunu biliyoruz. Bu nedenle ilçe başkanı ve karar vericilerin durumu çok zor.
Bir de Ak Parti var.
3 ay sonra seçim varmış, aday belirlenecekmiş, meclis üyeleri tespit edilecekmiş düşünmüyorlar. En azından nasıl bir çalışma yaptıklarını bilmiyoruz. Üç aday var, üçü de birbirine neredeyse küs. Kendileri olmasa taraftarları…
Öyle paylaşımlar, öyle fotoğraflar atılıyor ki sosyal paylaşım sitelerine, neredeyse Parti ve Çivril’i düşünen yok, herkes oturacağı koltuğun derdinde diyeceksiniz.
Oysa şimdiden bir program belirlemek gerektiğini herkes biliyor. Eğer bir programınız yoksa hazırlık yapmadıysanız, karar günü yaklaştığında kavga çıkar. Küskünler olur. Küslükleri ortadan kaldırmak içinde zamanınız kalmaz.
Küs küs seçime gidersiniz.
Sonra da “neden kazanamadık?” der birbirinizi suçlar 2023’ü beklersiniz…