30 Aralık 2018 - Pazar

KİMSE KİMSENİN KARA KAŞINA KARA GÖZÜNE HAYRAN DEĞİL

Yazar - Bülent Çakır
Okuma Süresi: 6 dk.
Bülent Çakır

Bülent Çakır

civrilhaber@hotmail.com - 0542 612 59 75
Google News

Belediye Başkanı kim olacak? 

 

Bu sihirli sözcük bugünlerde herkesin cevabını aradığı üzerinde saatlerce kritik yaptığı ortak soru.

 

Adayların bazısı meydanlarda, bazısı sosyal medyada, bazısı da Ankara kulislerinde.

 

Seçmen ve parti örgütleri de Denizli ve Çivril’de hararetli tartışmalar ile aday belirlemeye devam ediyorlar.

 

Durum böyle olunca da haliyle her mecliste, her çay ocağında bir “siyaset bilimci” ortaya çıkıyor.

 

Genel seçimlere nazaran ya da büyük yerleşim yerlerine göre yerel seçimlerde, siyasi partilerden ziyade aday isimleri üzerinden belediyeler kazanılıyor veya kaybediliyor.

 

Partisinin oy oranı başkan seçilmeye yetecek kadar yüksek olmasına rağmen sırf ismi beğenilmediği için 35 -40 oyla seçim kaybedilmesine ya da partisinden aday gösterilmediğinde başka Parti’ye geçerek aday olup seçimi kazanılmasına her birimiz tanıklık ettik.

 

Çivril’de son 10 gündür ittifaklar arasında yaşanan gelgitler, itişmeler, pazarlıklar ve restleşmeler konuşuluyor. 

 

Bir tarafta AK Parti - MHP arasında yaşanan gelişmeler…

 

Diğer tarafta CHP - İYİ Parti arasında yaşanan meclis üyeliği pazarlığı ve restleşmeler.

 

İl yönetimleri hatta Genel merkezler el atmazsa Çivril’de ittifaklar kurulmadan dağılacak.

 

Hiçbir partinin İlçe başkanı ya da yönetimi, ne ittifakı ayakta tutacak nede partiler arasında yaşanan krizleri zayiatsız atlatabilecek deneyim ve bilgeliğe sahip.

 

Bazı yönetimler kendi partilerindeki krizden bihaber…

 

Değil ki ittifakta yaşananlardan haberi olsun ya da krizi çözecek formülü.

 

Mesela: MHP (Milliyetçi Hareket Partisi ) Denizli’de AK Parti adayını destekleme kararı almasına rağmen Çivril’de Ak Parti ile aynı yerde olmamaya gayret gösterdiği gibi AK Parti aday adayları ve ilçe yöneticileri ile çay içmeyi bile kabul etmeyebiliyor.

 

Ak Partinin adayı belirlendikten sonra AK Parti MHP arasındaki durum değişir mi bilemiyorum.

 

Denizli’de birlikte hareket eden ama Çivril’de aynı ortamda bulunmayan ortakların oluşturduğu mesafeli bir ittifak, Çivril’de ortaya nasıl bir tablo çıkarır?

 

Cumhur ittifakı kurulduktan sonra AK Parti İlçe yönetimi MHP İlçe yönetimi ve adayı ile bir araya gelip durum değerlendirmesi yapmış, ilmi siyasete vakıf olmuş olsaydı, geçen hafta yaşanan davet krizi yaşanmaz, Denizli’nin nazarında ‘beceriksiz’ yaftası yemez, Seçmenin aklına da çözülmez soru ve sorunlar getirmezdi…

 

***

 

Son bir haftaya kadar her kesimden seçmen ile konuşulduğunda Ömer Köseoğlu isminin Çivril’de öne çıktığını hatta beyinlerde yer ettiğini söyleyebiliriz.

 

Son bir haftada CHP içinde yaşanan hır - gür, Meclis üyeliği sıralaması rekabeti, bazı isimlerin meclis üyeliği için ön seçime girmeme ihtimalinin doğurduğu gerginlik Köseoğlu’nu biraz yoracak gibi.

 

Buna bir de İYİ Parti ile yaşanan sayı pazarlığı eklenince…

 

İki parti arasında yaşanan restleşmeler (özellikle sosyal medya üzerinden) ve Ömer Köseoğlu’nun seçime yönelik verdiği rakamsal tahminler, Çivril İYİ Parti içerisinde nasıl kabul görür, her iki partinin İl yönetiminin tutumu ne olur bir şey demek zor.

 

Restleşmenin büyümesinde ilçe yönetimlerinin etkisiz kalması ve meclis üyeliği pazarlıklarının belli isimler üzerinden yürütülmesi belki de sorunun ana kaynağı…

 

Partilerin (CHP ve AK parti hariç)oy oranları birbirinden çok farklı olsa da ittifakların oy oranları birbirine çok yakın.

 

Kazananın çok büyük farkla kazanacağı,

 

Kaybedenin büyük farkla kaybedeceğini düşünmek fanatiklik ya da partizanlık olur…

 

Bir tarafın ittifakının sağlam olması demek seçim sonucunun üç ay önceden netleşmesi demek.

 

İki ittifakın da bozulması demek,

 

Biraz partilerin, çokça adayların becerisinin ve isminin ön plana çıkacağı bir seçim göreceğiz demek olur.

 

Bu durumda, MHP ve İYİ Parti Çivril’de bırakın iddialı olmayı meclis üyesi bile almakta zorlanabilir.

 

MHP’nin gelmeyen oyları Denizli’de AK Parti’nin daha az meclis üyesi almasına,

 

Çivril’de CHP’nin desteğini alamayan İYİ Parti’nin de büyükşehirde kaybetmesi anlamına gelir.

 

İlçe yönetimleri ne kadar siyaseti bilmese, ne kadar kendi partilerindeki krizden bihaber olsa, ne kadar başkan adaylarının performansına ve aklına ayak uydurmakta zorlansa da,

 

İttifakları yaşatmak zorunda.

 

Kimse kimsenin karakaşına kara gözüne hayran değil…

 

Herkes seçimi kazanmak, partisinin hem Denizli’de hem Çivril’de oyunu arttırma derdinde.

 

Bunun da yolu yukarıda kurulan ittifakın Çivril’de ne olursa olsun kaprissiz, şartsız, dayatmasız sürdürülmesinde.

 

***

 

Aday bazında değerlendirildiğinde, seçmenin AK Parti’nin iki adayını da sindiremediği görülüyor.

 

AK Parti’de aday kim olursa olsun kabul etmeyecek hatırı sayılır bir kitle olacak.

 

Gürcan Güven’in ekibi yüzünden partiyi ve belediyeyi hak etmediği eleştirilere maruz bıraktığını düşünenler ile

 

Niyazi Vural’ın bugüne kadar parti için elini (kendi olmadığı sürece) taşın altına sokmadığını düşünenler azımsanmayacak kadar çok.

 

Ömer Köseoğlu oluşturduğu çalışma ekipleri ile Çivril için gerekli projeler hazırlayıp planlı bir şekilde çalıştığı için AK Parti ve İYİ Parti’den hatta MHP oylarını bile CHP’ye çekecek gibi görünüyor.

 

Ergün Çiftçi aday olduğu günden itibaren bozmadığı istikrar ve dava bilinci ile seçmenin belki de en çok benimsediği aday.

Ama oy oranı ve ittifak…

 

İsmail Çorbacıoğlu’nun siyasi deneyimi, birikimi, milliyetçi ve demokrat görüşü, MHP ve AK Parti içerisindeki seçmeni ne kadar cezbedecek birlikte göreceğiz.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları