27 Aralık 2015 - Pazar

ARTIK SIPACI DEĞİLİZ

Yazar - Bülent Çakır
Okuma Süresi: 4 dk.
Bülent Çakır

Bülent Çakır

civrilhaber@hotmail.com - 0542 612 59 75
Google News

Çivril’i anlatırken kullanılan en güzel hikâyelerden biridir Sıpa etiyle pişen yemeğin suyuna banma hikâyesi.

Hikâyeyi herkes bilir ama Kadir Kameroğlu’nun anlatımıyla hatırlayalım isterseniz.

 “Çivril küçük bir köy döneminde bir hatırı sayılır ağanın düğününde o dönemin delikanlıları düğün gecesinde bir evde toplanıp keyif içindeyken alkol şişeleri ardı ardına içilip devrilirken ortadaki sofranın et yemeği biter, içlerinden birisi kafası pir duman çakır keyfi, gecenin ilerleyen saati zil zurna sarhoş evin alt kısmında bulunan keçilerin birini kesecekken yanlışlıkla evin sıpasını kesip gelişi güzel ayırdığı etleri pişirip yukarıdaki arkadaşlarına servis etmiş. Ertesi sabah bir bakmışlar ki bu gencin kestiği keçi değil eşek sıpası, olmuş bir kere geriye dönüş yok Çivril köyündeki bu gençlerin yanlışlığı etraf köylerin de teşvik ve ithamlarıyla Çivril adı sıpacı kalarak günümüze kadar gelen hikâyenin gerçeği de budur…”

Kimse Sıpa’nın etini yediğini kabul etmese de suyuna bananlar bu güne kadar yaşatmış hikâyeyi.

Sıpa etini kimin yediği, kimin suyuna bandığı belli olmasa da şimdilerde tüm Çivril Tavuk Taşlığından kıyma, köfte ve pide yemiş.

Ne Yukarı mahalleyi ayırmışlar ne Çarşı mahallesini. İstisnasız hepimize yedirmişler.

Kimse ben suyuna bandım, ben kenarından tadına baktım diyemez artık.

İlçe Tarım Müdürlüğü ekipleri son bir aydır Lokanta, Köfte - Kokoreç salonu ve Pidecileri denetliyor. Kasım ayında dört Köfte salonuna kıymasına tavuk taşlığı karıştırdığı için 14.600 TL para cezası kesildi. Denetimler de bazı pide salonlarının da kullandığı kıymaya taşlık karıştırdığı tespit edildi. Bazı pide salonu da demeye gerek yok şimdiye kadar denetlenen ve numune alınan pidecilerden bir tanesin de Tavuk Taşlığına rastlandı.

Pide salonuna da para cezası kesildi.         

14.600 Lira.

Çivril’in belki de en çok tercih edilen pidecisi için çok ta büyük bir rakam değil. Nihayetinde kıyma diye yedirdiği her ürüne biraz daha Tavuk taşlığı karıştırsa cezayı birkaç ay içinde telafi eder.

Asıl ceza, kıyma ya da köfte diye bize Tavuk taşlığı yedirenlerin isimlerinin açıklanması.

Bunu hem kamuoyu hem de işini dürüstçe yapan lokanta ve pideciler de istiyor.

Yapılan haberlerde açık açık isim yazıl(a)madığı sürece herkes zan altında kalıyor. Özellikle bu işi yapanlar suçu kasapların üzerine atarak Tavuk taşlığını kendilerinin karıştırmadığını iddia ediyorlar. Dolayısıyla kasaplar da zan altında kalıyor.

Denetimi yapan İlçe Tarım Gıda ve Hayvancılık müdürlüğü.

Açıklamayı da her halde aynı kurum yapar. Para cezası çok ta caydırıcı görünmüyor.

En etkili ceza, vatandaşın sağlığıyla oynayanların afişe edilmesi.

Herkes bilsin kimin neye ne karıştırdığını.

Gidecekse de, yiyecekse de bilerek yesin.

Kimse de kendi yaptığı üçkâğıdı başkasının suçu gibi göstermesin.

Yoksa bu üçkağıtcıların sayesinde asırlık 'Sıpacı' ünvanımız 'Tavukcu' olarak değişecek.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları