ADAYIN BOYUNA MI BAKACAĞIZ TİPİNE Mİ?
Oturduk, düşündük taşındık, Ankara’da en hızlı ‘bu’ el kaldırır bunu seçin yollayın diyecekler…
Bülent Çakır
civrilhaber@hotmail.com - 0542 612 59 75Uzun zamandır sohbet etme fırsatımız olamayan dostlarla görüştük.
Biraz sohbet, biraz hasbihal ettikten sonra her Türk erkeği gibi spordan, siyasetten bahsettik.
Lafın bir yerinde gazeteyi boşladığımı, haber konusunda eskisi gibi yırtıcı olmadığı söyledi.
Bazı kesimlerin haber yazamadığımı, kamuoyundan adımın silindiğini söylediğini iletti.
Fikirdir, dinlerim.
Almam gerekeni alır, gerisini salıveririm.
Dinledim, alacağım bir şey olmadığına karar verdim. Salıverdim…
*
Okunmak, değer görmek bizim için büyük motivasyon.
Yazdıklarımızın okunması, okunanların anlaşılması elbette bizleri sevindiriyor.
Yazdıklarımız,
Gündeme getirdiklerimiz, herkes için değil. Hele hele altmış yıllık hayatında altı yıl dik duramamışlar için hiç değil…
Yazılanları, anlatılmak istenilenleri anlaması gerekenler anlasa bizim için kâfi.
*
2006 yılından bugüne basın camiasında Çivril’in en etkili markalarından birisi olduğumuzu artık anlatmaya gerek yok.
Yayın hayatına başladığımız günden sonra haftalık yayınladığımız gazete ile olsun internet sitemizle olsun gündemi belirleyen, değiştiren bir yayın organı olmaya çalıştık, olduk da…
Gazetecilik cepte kimlikle yapılan bir meslek değildir. Tabiri caizse ‘sinekten yağ çıkarmaktır’
Oldum demeyle, kimlik almayla olunmuyor…
*
17 yılda baskıya maruz kaldık,
İtham edildik,
Kontrol altına alınmak istedik.
Yılmadık…
Mücadele ettik, doğru bildiğimiz yoldan ilerlemeye, bildiklerimizi anlatmaya devam ettik.
Giydiğimiz pantolonu, kazağı araştırdılar,
Kullandığımız araçların plaklarını not ettiler,
Otel lobilerinde peşimize tetikçi taktılar…
*
Bizi öyle; peşimize adam takmayla, taşla-sopayla, işten attırma, dava açmayla, soruşturma ile korkutamayacaklarını öğrenemeyen kişiler, gruplar ve parti başkanları var!
Olacak da…
Onlar olacak, doğru bildiğini yazan gazetelerde.
Evet son bir- iki yıldır eskisi gibi, yayın hayatına başladığımız zamanki kadar yırtıcı değiliz.
Yıldığımızdan,
Pantolonumuzun markasını öğrendiklerinden, emanet bindiğimiz araçların plakalarını not ettiklerinden değil.
Uzun süre önce planladığımız ama Korona salgını ve salgın sonrası piyasalarda yaşanan ekonomik sıkıntılar nedeniyle uzatmak zorunda kaldığımız bir projemiz var.
Enerjimizin büyük kısmı o projede kullanıyoruz.
İki yılda bitiririz dediğimiz ama her gün yeni bir durakta durduğumuz projemiz tamamlanmak üzere, sonrası
Güzel, Güneşli günler…
*
Spor konuştuk,
Siyaset konuştuk,
Yazmayı unuttuk.
Süper Amatör Lig’de Yeşil Çivril Belediye spor şampiyon olur, Bölgesel Amatör Lig’e çıkar.
Denizli spor inşallah kümede kalır…
*
14 Mayıs’ta Türkiye sandığa gidiyor.
Erteleme, öteleme olmaz, o güne sağ çıkarsak Cumhurbaşkanı ve mecliste bizi, şehrimizi, bölgemzi temsil etmeleri için, vekillerimizi seçeceğiz.
Yavaş yavaş anketçiler piyasa çıkmaya başladı, başlayacak…
Partiler, kendi delegeleri, üyeleri, sempatizanları ile kamuoyu araştırması yapacak.
Çıkan sonuçlara göre! Bizim için en iyi! Vekil adayını belirleyecek, muhtemelen mart ayı sonuna kadar karşımıza çıkaracak, siz yorulmayın sizin yerinize biz, genel merkezde – il binasında oturduk, düşündük taşındık, Ankara’da en hızlı ‘bu’ el kaldırır bunu seçin yollayın diyecekler…
Yine
Kimi, neden seçeceğimizi, kime neden oy vereceğimizi bilmeyeceğiz.
Bu seçimde de ‘Bizi en iyi bu temsil eder’ diyemeyeceğiz…
Karşımıza diktikleri aday bizi ne kadar tanıyor ne kadar bizden anlamadan, oy vereceğiz.
Gönderdikleri adayın boyuna mı bakacağız, tipine mi?
Yine
Bizim için seçtikleri,
Boyunu posunu, adını sanını, Facebook’tan gördüğümüz,
Bilgisini, birikimini Instagram’dan öğrendiğimiz isimleri, vekil tayin edip Ankara’ya göndereceğiz…