ONURLU OLSUNLAR ALDIKLARI PARAYI DEVLETE GERİ VERSİNLER YETER
Bülent Çakır
civrilhaber@hotmail.com - 0542 612 59 75
Çivril’in son beş yılında yönetimde olanlar keşke Müslüman değil de Japon bir ateist gibi olsalardı…
Adamlar inançsız!
Yaratıcıya inançları, dinleri yok.
Ama onurları, gururları var!
Düşünsenize!
Dinsiz Japonya’da bir belediye, beş yıl içinde 60 Milyon borcun içine sürüklenecek,
Kum ocağında satılan kumun hesabı bilinmeyecek,
Anlaşmalı al takke ver külah işler çevrilip sözde sendika temsilciğinden 200 Bin lira tazminat alınacak,
Ortak hamam – havuz işine girilecek,
Torf çıkarılacak,
GES yapılıp, satılacak,
Kasada para yokken en lüks arabalara binilecek,
Çıkma katlara Ruhsat verilecek, eş dost, kardeş, kadrolu işe almaya kalkılacak,
Baba - oğul, enişte - kayın, görümce - baldız kim varsa kamu kuruluşlarına doldurulacak, sonra da bunları yapanlar görev süresi dolunca hiçbir şey yokmuş gibi gidecek bir kamu kurumunda görev yapmaya devam edecek.
Peh peh peh…
Köprü yapılırken halat koptu diye Mühendis intihar etti bu ülkede. Japon mühendis!
Onurlu insan olmanın Müslümanlıkla ya da dinle ilgisi yok!
Ya da bizim Müslüman diye bildiklerimizin Müslümanlıkla yakından uzaktan bağlantısı yok!
Bizimkilerin dilinde yarım yamalak Elham, Ceplerinde yeşil yeşil dolar…
Çivril’de son beş yılda yöneticilik yapanlar Japon olsaydı!
60 Milyonluk borçtan dolayı intihar ederdi!
Ya da Kum ocağından kaybolan hurdalar sorulduğunda, çıkar intihar ederdi!
200 bin liraya kafe yapıp zarar edince özür diler, harakiri yapardı!
Ama bizde, bırakın intiharı, özür dileyen, yanlış yaptım diyen bile yok.
Kurumunu boka sürükleyen ödüllendiriliyor.
Müdürse Genel müdür, hizmetliyse personel müdürü, Doktorsa başhekim, kaymakamsa vali oluyor…
Kimsenin İntihar etmesini beklemiyoruz. Biz özre de razıyız.
Onurlu olsunlar, görev yapıyorlarsa istifa etsinler, para aldılarsa devlete teslim etsinler yeter.
***
Çivril Tapu Müdürü hakkında soruşturma açılmış.
Müdür, daireye işlem yaptırmaya gelenlerin çoğundan işlemleri hızlandırma adına para istemiş…
O işleri yapsın diye her ay devletten hatırı sayılır bir maaş almasına rağmen hem de!!!
İşi acele olanları, dairenin borcu var diyerek esnaflara gönderip para ödettirmiş…
Kimisinden viski,
Kimisinden rakı içmiş,
Parası olanın işini görmüş, param yok dua ederim diyeni camiye yollamış, bekletmiş…
Para vermeyenleri saatlerce hatta günlerce oyalamış.
İddialar, tapuya gidip işlerini parayla gördürenlerin iddiası.
İşi görülmeyen gariban korkudan yine sesini çıkaramıyor.
İşlemler arttıkça para miktarı da artınca, şarap yerini viskiye, öğlen lokanta da yemek akşam gazinoda müzikli eğlenceye dönünce, zenginin biri dayanamamış şikâyet etmiş.
Garibana kalsa, babasından düşen bir evlek yeri, üzerine almak için 5 sene daha bekleyecek. Düzen uzun yıllar sürüp gidecek…
Bizim dindar yöneticilere ihtiyacımız yok. Bizim hakkaniyetli, adil, onurlu yöneticilere ihtiyacımız var.
Dairesinde vatandaşın işini parayla, rakıyla gören, viski içmeden imza atmayan, gazinoya gitmeden evrakları tamamlamayan müdürü yaka paça odasında çıkarıp atacak,
Dairesinde çalışan bayan memura sarkıntılık eden deyyusun, dişi sineğe bile bakmayacak kadar gözüne perde çekecek,
Huzur evine bakan referansıyla memur olmak isteyenleri bırakın makamında ağırlamayı, randevu telefonunu yüzüne kapatacak,
Çalandan,
Yalan söyleyip kamuyu dolandırandan,
Şefkat bekleyene şehvetle bakanı si…r edecek, cesur idarecilere ihtiyacımız var.
Çivril’i sevecek, Çivril’in haklarını koruyacak, Çivril halkını düşünecek, cebine değil Çivril için çalışacak yöneticilere ihtiyacımız var.
Çivril’in dindar değil adil, hakkaniyetli, ferasetli, dürüst, çalışkan vefakâr idarecilere ihtiyacı var.
