MACERACI YA DA DÜŞÜK PROFİLLİ BAŞKAN OLMAZ
Bülent Çakır
civrilhaber@hotmail.com - 0542 612 59 75
17 Eylül’de Ak partinin seçeceği ilçe başkanı Çivril’in saygınlığını kazanmış vatandaşın güvenebileceği, siyasi tecrübesi olan, siyasi birikimi olan, insanlarla iletişim kabiliyeti gayet yüksek son dönemlerde yaşanan oy kaybını toparlayacak kabiliyete, küskünleri barıştırabilecek, her anlamda kendini yetiştirmiş, özellikle de partinin oylarını yükseltebilecek, partiyi toparlayabilecek biri olmalı. Ak Parti seçmeninin ve partiye gönül verenlerin beklentisi yeni ilçe başkanından beklentileri bu yönde.
Mevcut başkan Mehmet Celep’in 17 Eylül’de yapılacak kongrede yeniden aday olması ile birlikte iki kişinin daha adaylık için adının geçmesi, partililerde toparlayıcı bir başkana ihtiyaç var beklentilerini yükseltti.
AK Parti Çivril kongresinin 17 Eylül’de yapılacağının duyurulmasından sonra bazı kesimlerce bir yıldır başkanlık için öne çıkartılmaya çalışılan isimler eleştirilmeye başlandı.
Parti içinde birçok kesim tarafından eleştirilmesine rağmen Mehmet Celep dışında ‘adayım’ diye ortaya çıkan isimlerin olması, "AK Parti'de toparlayıcı bir İlçe Başkanı'na ihtiyaç var" beklentisini arttırdı. Bu, partili her kesimin ortak görüşü.
AK Parti kurulduğu günden bu yana, Çivril’de birçok isim görev yaptı. İlçe Başkanları arasında en uzun görev yapansa, yanlış hatırlamıyorsam Sezai Boran oldu.
Boran, parti de uzun süre görev yaparak, partinin “kıdemliler” kayıtlarına geçti. Geçmiş İlçe Başkanlarının bazıları kısa süreli görev yapan ve başarısızlıkları nedeniyle görevlerinden alınanlarda oldu.
Yapılan son referandumda Türkiye genelinde, yaklaşık yüzde 50 oy potansiyeli olan bir iktidar partisi Çivril’de hedeflenen ve beklenenden düşük bir oy alarak hayal kırıklığı yaşattı. Dolayısıyla 17 Eylül’de yapılacak kongrede kimin ilçe başkanı olacağı 2019 seçimleri açısından çok önemli.
AK Parti'nin referandumda Çivril’deki başarısızlığının ana sebebi, İlçe Başkanının yanı sıra Yönetim Kurulu ve Belediye Başkanının, topluma yeterince güven verememesidir.
Referandumdan sonra parti içinde başlayan kavga ve çekişmenin, yönetim kurulundan bazı isimlerin Ankara’ya genel merkeze götürülerek ilçe başkanı adayı olarak lanse edilmesinin ardından, herkesin merak ettiği yeni İlçe Başkanı kim olacak? Sorusunun, önümüzdeki günlerde yanıtını bulacağız.
AK Partiye gönül vermiş parti için çalışan bazı isimler ile yaptığımız görüşmelerde birkaç isim öne çıkıyor. Öne çıkan bu isimleri de şimdilik açıklamak etik değil. Ama şu bir gerçek ki isimden ziyade herkesin beklentisi “Nasıl bir ilçe başkanı olmalı”
Şüphesiz görüştüğümüz herkesin ortak düşüncesi şu. “Dürüst, çalışkan, iletişimi kuvvetli, insan ilişkileri takdire değer, seviyeli, küskünlüğe meydan vermeyen, saygı, sevgi ile yüklü ve hoşgörülü biri olmalı. Özellikle, vatandaşın sorunlarını çözmeli ve vatandaşa yardımcı olmalı. Siyasi bilgisi olmalı, siyasette küskünleri barıştırabilecek, toparlayıcı biri olmalı.”
Şu an Çivril’de Ak Parti adına en çok ihtiyaç duyulan da bu. AK Parti'de, küskünleri bir araya getirecek, toparlayıcı bir İlçe Başkanına ihtiyaç var. Yani maceracıya değil.
AK Parti'de kısaca ve bundan sonra, “Düşük profilli bir İlçe Başkanı’na ihtiyacı yok” Hele maceracıya hiç gerek yok.
Eleştirilere açık, vatandaşlarla iyi iletişim kurabilen, ilçede herkesle iyi geçinebilen, insanlara tepeden bakmayan, vatandaşa hizmet sunan bir İlçe Başkanına ihtiyaç var. Israrla ve tekrarla söylüyorum. Maceracı değil, gerçek, dürüst ve çalışkan bir İlçe Başkanına ihtiyaç var.
Koltuk ve makam meraklısına hiç değil. Partinin oyunu yükseltecek ve yerelde partiyi iktidarda tutabilecek bir İlçe Başkanı gerekli.
Yıllardır Ak Parti ile gelecek denilen hizmet ve yatırımların gelmesi için bu şart.
Hatırlarsınız 2009 seçimlerinden sonra Ak Partililer tarafından sıkça kullanılan ‘Çivril’in beş yılı heba oldu’ sözü 2014’den sonra yaşanmaya başladı.
Plansız ve hesapsızca yapılan, özellikle ilçenin alt yapı yatırımları halkı canından bezdirdi. Şehir içi yollarla, sokak aralarındaki rezalet, Ak Partiyi çok zor durumda bıraktı.
Ak Parti İlçe başkanındaki beklentilerin yukarıda saydığımız şekilde sıralanması Ak Parti içinde son 3 ayda yaşanan çekişme ve kavganın etkili olduğu biliniyor.
AK Parti'de ilçe başkan adayları bilindiği üzere genel merkez tarafından büyükşehir belediye başkanı, il ve ilçe başkanları, milletvekilleri ile koordinatör milletvekili gözetiminde yapılan görüşmeler sonrasında belirleniyor. Yoksa AK Parti Genel Merkezi, şu ilçede şu aday olsun veya bir milletvekili ve il Başkan’ı şu ilçede şu aday olacak dediği filan yok. Belediye başkanlarının da görüşleri alınıyor. Nasıl belediye başkan adaylarının belirlenmesinde tek belirleyici unsur il ve ilçe başkanları değilse ilçe başkanlarının belirlenmesinde de tek belirleyici unsur belediye başkanları değil.
Bazı belediye başkanları görevlerini fazla abartıyorlar. Kendilerini o ilçenin tek hâkimi görüyorlar. Bir krallık edasıyla ilçelerini yönetme arzusundalar. Bu nedenle de kendilerinin belirlediği bir ismin ilçe başkanı olmasını istiyorlar. İlçe başkanlarını kendilerinin atadığı bir memur gibi görmek istiyorlar. Emirlerinde ki memurlar ve işçiler gibi olmasını istiyorlar ilçe başkanlarından.
Belediye başkanlarının icraatları kendileri kadar partisini de bağladığından il ve ilçe başkanları il ve ilçesinde ki belediye başkanlarını partisi adına da denetlerler. İl ve ilçe başkanı çalışmayan, hizmette yetersiz olan veya parti ilke ve felsefi dışında hareket eden belediye başkanlarını partilerinin yetkili kurullarına bildirirler.
Genelde il başkanları belediye başkanı ve milletvekili aday adayı olduğu gibi ilçe başkanları da belediye başkan aday adaylıklarına namzettirler. Bu da siyasetin doğasında olan bir şeydir. Bazı belediye başkanları ileride bana karşı aday adayı olur diye güçlü ilçe başkanları istemiyorlar. Oysaki ilçe başkanlığında pişmiş bir ismin gelecekte belediye başkanı adayı olması o ilçe için bir şanstır.
AK Parti’nin başarısı için güçlü belediye başkanları kadar güçlü il ve ilçe başkanları da olmalıdır. Belediye başkanlarının il ve ilçe başkanları hakkında ki görüşleri önemsenmeli ama keyfi karşı çıkmalarında önü kesilmelidir.
Bir belediye başkanı, bir ilçe başkan adayına karşı çıkarken elinde somut gerekçeleri olmalıdır. Somut bir gerekçe olmadan karşı çıkmalara ve istemezüklere dayatma denir. Ki bu dayatma da Türkiye genelinde 50 oy alan bir partinin Çivril’de bu oranın yarısını bile alamamasına neden olur.
