ÇALIŞAN DEĞİL ÇALANIN SEVİLDİĞİ GARİP BİR DÖNEMDE YAŞIYORUZ.
Bülent Çakır
civrilhaber@hotmail.com - 0542 612 59 75Geçen dönem, ‘Çalıyor ama Çivril’e yatırım yapıyor’ düşüncesi vardı. Çalanların kamuoyuna dayattığı, çaldıklarını gizlemek için uydurdukları kuru bir slogan.
‘Çalıyorlar, ama Çivril’e yatırım yapıyorlar’ dediğimiz insanların ‘yatırımı’ kime yaptıklarını gördük.
O gün kırk kulplu kazanın bir kulpundan tutanlar, bugün hala ‘çal(ış)anları’ yere göğe sığdıramıyor, her yaptığını meşrulaştırmak için elindeki tüm imkânları kullanıyor.
Kursaklarına kadar yedikleri için olsa gerek, hala davulunu çalıp, hala savunuculuğunu yapıyorlar…
Belediyeyi soyup soğana çeviren şehrin geleceğini ipotek altına alan bu anlayışın siyasette, bürokraside, basında taraftarları vardı.
Çünkü bu kazanın sapından tutmuş herkes ganimetten bir parça nasibini alıyordu.
‘Hırsızlık düzeni’ bu şekilde meşrulaştırılıyordu.
Çivril nereden nereye geldi?
Büyük bir değişim geçirdik. Kendi imkânları ile borçlanmadan, üreten, kendi imkânları ile Bayraktepe gibi bir mesire alanı yapmaya çalışan bir idareden, elinde ne varsa satıp savuran,1 MİLYON lirayı hediyelere, kol saatlerine harcayan bir idareye.
Gölün toprağından, stadın hurdalarına, her şeyi satan, ayakların baş olduğu belediyeye…
Beş yılda 60 MİLYON borç yapan, sattığı arazilerin hesabını bile vermeyen, köy konaklarına icra haciz koyduran, Resmi plakalı araçlarında alkol alınıp, alem yapılan, İftar çadırı için toplanan paralar ile beş yıldızlı otellerde Emel Sayın konserlerine gidilen…
Hiç kimse özellikle de muhalefet bunların hesabını sormadı, soramadı.
Kazan Kırk kulpluydu, herkes bir kulpundan tutmuştu…
***
Sakin ve sağduyulu bir mizaca sahip olan Niyazi Vural son günlerde biraz asabi.
Sert çıkışlarına alışık olmadığımız başkanın, özellikle vatandaşla olan diyaloğunda ani tepkileri yadırganıyor.
Belediyenin içinde bulunduğu durum sinirlerini yıpratmış, muhalefet meclis üyelerinin orijinal! Teklifleri yormuş olabilir, Seçmen ve vatandaş, son beş yılda her türlü usulsüzlüğe her türlü kayırmacılığa alıştığı için farklı beklenti, değişik düşünce ile çıkar temin edecek talepler içinde bulunuyor olabilir.
Olacaktır.
Çalışanın değil çalanın sevildiği garip bir dönem gördük.
Olmaz denilen işlerin Rüşvetle halledildiğini, Çıkılan kaçak katların bağışlarla ruhsat aldığını gördük.
Ancak idareci vatandaşa kızamaz. Talep, beklenti, önerisi ne kadar yapılamaz olursa olsun…
***
Hep yazdım, galiba 2023’e kadar da yazacağım. Muhalefet sadece konuşuyor. Onlarda bana uyduruyor, sallıyor diyebilir.
Son meclis toplantısını izleyenler şahit olmuştur.
Muhalefet meclis üyeleri Belediye bünyesinde çalışan işçilerin maaşlarının iyileştirilmesini istedikleri bir önergeyi meclis başkanına verdiler.
Asgari ücret görüşmelerinden sonra bazı belediyelerin, işçi maaşlarını 3 bin lira üzerine çıkarması üzerine Çivril Belediyesinin de aynı artışı yapması gerektiğini savundular.
Hep diyoruz, dedik.
Çalışmadan, geliyorlar, canlı yayın var diye konuşmuş olmak için konuşuyorlar.
Çivril Belediye bünyesinde çalışan kadrolu işçilerin aldığı en düşük maaş 5.248 lira.
Bunlar, 3.100 lira olsun diye önerge veriyorlar…
Okumuşu da aynı tecrübelisi de…
Hatalarını anlayınca ‘biz şirket bünyesinde istihdam edilen işçileri’ kast ettik mazeretine sığınıyorlar.
Başkan Vural’ında üzerine basa basa söylediği gibi Şirket bünyesindeki işçilerin maaşını belediye meclisi değil şirket ve sendika temsilcilerinin katıldığı komisyon belirliyor.
Emek üzerinden küçük hesaplar, oy devşirme çalışmaları, emeğe yapılan en büyük ihanet.
***
Başkan, iki yıllık çalışmaları ile ilgili olarak önümüzdeki günlerde bir bilgilendirme toplantısı yapacak.
Mecliste bunu duyurdu.
Toplantı yılsonunda yapılacaktı ancak gündemin yoğunluğundan ertelendi.
Herkes, başkandan yaptığı yol kaldırım, pazaryeri çalışmalarını açıklamasını bekliyor. Muhalefet, mecliste konuşurken bu güne kadar ne yaptınız diye soruyor, verdiğiniz sözlerin hiç biri yerine getirilmedi diyor.
Vatandaş sosyal medya aracılığıyla seçim döneminde verilen sözlerin akıbetini soruyor.
Haklılar.
Muhalefet ve vatandaş hesap sormalı, başkan da hesap vermeli. Verebilmeli…
Yol,
Kaldırım,
Pazaryeri,
Sosyal alan,
Park,
Hepsi bir şehrin yapılması, tam olması gereken işleri.
Yol da,
Pazaryeri de,
Çöp de önemli.
Herkes düzenli temiz bir şehirde yaşamak ister.
Hiç kimse, borç altında ezilmiş bir şehirde yaşamak istemez.
Temsil ağırlama giderleri,
Satılan hurdalar,
Haksız ödenen tazminatlar da önemli.
Önümüzdeki günlerde yapılacak bilgilendirme toplantısında başkan inşallah bugüne kadar yaptığı pazaryeri, kaldırım asfalt, kaldırım, park, sosyal alan, halı saha,vs.vs.vs
Her ne yaptıysa açıklar, kamuoyunu bilgilendirir.