07 Temmuz 2018 - Cumartesi

DEVLET MALINI ÇALANA HIRSIZ MI DENİR, ŞEREFSİZ Mİ?

Yazar - Bülent Çakır
Okuma Süresi: 5 dk.
Bülent Çakır

Bülent Çakır

civrilhaber@hotmail.com - 0542 612 59 75
Google News

Can Yücel, vakt-i zamanda bir yazısında adamın birisine 'göt' dediği için dava açılmış.

 

Mahkemede Can Yücel şunu anlatmış:

Bir köyde ateşli bir hasta vardır, kasabaya doktora getirir hastayı köylüler. Koca devletin koca doktoruna. Doktor hastaya fitil verir ve köye döndükleri gibi hastaya fitili anüsten vermelerini söyler köylülere. Köylüler tabi 'tamam dohtor bey' diyip köye giderler. Köydeki herkese sorarlar, en bilgelere bile, ama kimse anüs ne demektir bilemez. Bu nedenle bir türlü ilacı da veremezler hastaya.

 

Hastanın durumu da gitgide kötüleşmektedir.

 

Bunun üzerine köylü, doktora, koca devletin koca doktoruna telefon etmeye karar verir ama kimse buna yanaşmaz. Ne cüret dimi doktoru arayacak bi köylü. Neyse durumun vahameti üzerine muhtar aramayı kabul eder. Bütün köylü toplanır santrale, muhtar arar, 'Biz ne yapacaamızı bilemedik dohtor bey' felan der işte. Karşıdan doktor bişiler söyler. Muhtar döner, ama arkasına: 'makattan verin dedi dohtor' der. Yine tüm köye sorarlar, komşu köylere birilerini yollayıp sordururlar felan, ama makat ne bilen yoktur yine. Hasta ise giti gidecek, ateşler içinde kıvranıyo baya.

 

İhtiyar meclisi toplanır. Son çare, doktorun bir kez daha aranmasına karar verilir. Yine kimse aramaz istemez doktoru. Nihayetinde yine biri kandırılır, telefonun başına geçer, ama bi yandan söylenmektedir: 'çok kızacak dohtor çok!' diye. Sonunda telefonu açar, durum anlatır, doktor bişiler söyler yine. Telefondaki köylü, yüzü allak bullak, arkasını döner: 'çok kızacak demiştim; götüne sokun dedi' Yani işin aslı hâkim bey 'bizim orada göte göt derler'

 

Ne denir böylesine?

 

Hırsız desek,

 

Hepsi herkesten ahlaklı olur, mahkeme kapısına gider boyun büker …

 

Şerefsiz desek,

 

Okuyuculara ayıp.

 

Ama Can Yücel’in de dediği gibi,

 

bizim köyde G..t’e, G..t.

 

Hırsıza, hırsız.

 

Şerefsize de, şerefsiz denir.

 

*** 

 

Devlete ait iki tane konteyner yok.

 

Evet, konteyner. Devlet Hastanesinde kullanılan, ev olarak da kullanılabilen iki tane kocaman konteyner.

 

Sandalye,

 

Masa,

 

İğne,

 

Enjektör,

 

Pamuk,

 

İnşaat hurdası,

 

Ağrı kesici değil.

 

Koskoca iki tane konteyner kayıp.

 

Görgü şahitlerine göre eski Hastane yıkılırken vinçle kamyona yüklenip götürülmüş.

 

Nerede olduğunu bilen yok!

 

Çivril Halkının Sağlını Koruma Derneğine ait ve Devlet Hastanesi tarafından kullanılan, Hayırseverler tarafından bağışlanan paralar ile alınan, Devletin malı iki konteyner…

 

Konteynerler Van Depreminde kullanılan AFAD’a ait konteynerlerden.

 

Orada işi bitince Çivrilli bir bürokrat tarafından memleketine Hizmet vermesi! İçin gönderildi.

 

Şahsa ait bağ evi olsun diye değil…

 

***

 

İşte bu iki konteynerin bir yıl önce kaybolduğu anlaşılıp Çivril’in neresinde olabilir, kim nereye götürmüştür, diye araştırmalar başlayınca bir tanesinin Gökbaşlı’da olduğu ortaya çıkmıştı.

 

Gökbaşlı’daki konteyneri görmek ve belgelendirmek için gittiğimizde bir tarlanın başında, altında bordür taşlarından (Belediyenin kaldırım yapmak için kullandıklarından) yapılmış su basman betonun üstüne konuşlandırılmış olduğunu gördük.

 

Üzerinde AFAD amblemi, yanında hastaneye ait yangın kovaları ile…

 

İçinde, nereye, hangi devlet dairesine ait neler var, daha hangi devlet malları var, göremedik. 

 

Sonuçta o konteyner, 'Devlet Malı' değil, Özel, Şahsa ait bir mal olmuştu…

 

***

 

Tarla kimindir bilmiyorum.

 

Ada - pafta bilmediğim için kimin olduğunu bulma şansımda olmadı.

 

Biz bulamadık kimin olduğunu ama yüzlerce arazinin ve sahibinin olduğu yerde, biri atladı.

 

Kapak resminde, Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın,Profil resminde ise Semerkand Vakfının olduğu Sosyal Paylaşım sitesindeki sayfasından ‘Konteyner konusunda kimseye açıklama yapmak zorunda değilim’ dedi.

 

Ben,’Başkancı ve ehli Tarik biriyim. Kimse bana hesap soramaz’ mesajı vererek…

 

“çingenenin merdi, kendini överken hırsızlığını söyler başka bir deyişle mert çingene hırsızlığıyla övünürmüş”

 

Önce ‘Konteyneri Kaklık’tan hurdacıdan aldım’ dedi.

 

Sonra düşündü galiba, ya da biri akıl verdi ‘nerede bu aldığın yer Kaklık’ta’ diye sorarsa diye açıklamasını ‘bir iş adamından aldım’ şeklinde değiştirdi.

 

En sonunda gitti, Kaklık’tan ya da bir İş adamından aldığını iddia ettiği Konteyneri, Gökbaşlı’dan Dinar’a götürtmek için vinç bulmaya çalıştı…

 

 Ne denir böylesine,

 

Böylelerine…

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları