01 Mart 2023 - Çarşamba

KADER Mİ DİYECEĞİZ

Deprem olsa, nereye nasıl ulaşacağımız bile belli değil! Toplanma yerimiz yok, Aramak kurtarma ekibimiz yok. Acil durum senaryomuz yok. Taziye çadırımızdan başka çadırımız yok…

Yazar - Bülent Çakır
Okuma Süresi: 4 dk.
Bülent Çakır

Bülent Çakır

civrilhaber@hotmail.com - 0542 612 59 75
Google News

Kayıtlarda, yaşanan son deprem 1933 yılındaki 5.7 büyüklüğündeki sarsıntı. 

 

Çivril, şehirleşmenin yoğun olarak yaşandığı son 80 -100 yılda çok büyük bir derem yaşamadı. 

 

1933 yılından sonra en etkili ve son olan sarsıntı, galiba Dinar depremiydi.

 

Onda da Irgıllı ve çevresi etkilendi.

 

Olmaması, olmayacağı anlamına gelmiyor.

 

Denizli ve Çivril deprem bölgesinde. Denizli ve Çivril’de aktif birçok fay hattının olduğu bilimsel raporlarla belgelenmiş.

 

Ege bölgesi aktif fayların olduğu bir yer.

 

Kaldı ki Çivril’de zemin sıvılaşması gibi ciddi bir sorun var.

 

Uzmanlara göre 6 ve üzeri şiddette bir deprem beklenmese de zemindeki sıvılaşma endişe uyandıracak kadar ciddi bir mesele. Büyük yıkımlara neden olabilecek bir sorun.

 

MTA tarafından belgelenen fay hattı büyüklerimizce taşınsa da bölgede deprem ya da sarsıntı yaşanmayacağının garantisi yok.

 

Çivril, özellikle Kahramanmaraş depreminden sonra artan artçı depremlerden, bölgede olacak herhangi bir sarsıntıdan etkilenir.

 

Dinar’da yaşanacak olası bir depremden etkilenir.

 

Denizli’de yaşanacak olası bir depremden etkilenir.

 

Kütahya’da Uşak’ta Gediz’de yaşanacak olası bir depremden de etkilenir.

 

Zemin sıvı…

 

O nedenle, aklımızı başımıza alıp, derhal harekete geçmeliyiz.

 

İlçe merkezi ve mahallelerde özellikle kasabadan mahalle olan büyük yerleşim yerlerinde kolonu kesik bina olup olmadığı tespit edilmeli.

 

Teknik olarak yapılabilecek ne varsa yapılmalı.

 

Kesen, yıkan, habersizce işlem yapan, onay veren, imzalayan, sorumluluğu olanlar cezalandırılmalı.

 

Okuyanlar, söylemesi kolay diyecek ama

 

6 Şubat’ta yaşadıklarımız, kolay söyletiyor…

 

İmara aykırı yapılar af çıkması beklenmeden yıkılmalı.

 

Yapı kayıt belgesi olmayanlar derhal yıkılmalı.

 

"Ders çıkarmak için" onlarca, yüzlerce, binlerce insanın hayatını kaybetmesi beklenmemeli!

 

İdareciler bu konuda tavizsiz ve kararlı olmalı.

‘Oy’ gibi kaygılara kapılmadan cesurca konunun üzerine gitmeli.

 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nce tespit edilmiş kaçak bina varsa yıkılmalı.

 

Deprem yıkmadan biz yıkalım, kontrollü yıkalım, büyük acılar yaşamayalım.

 

Varsa kolonu-kirişi kesilen binaları tespit edilmeli.

 

İşyeriyse, ruhsatlarını iptal edilmeli. Kolon-kiriş kesenlere ceza verilmeli.

 

Ceza ve yaptırımlar uygulanabilir olsun ve uygulansın ki bir daha ne siyasetçi ne bina sahibi ne kiracı ne de memur, kimse böyle bir işe tevessül edemesin.

 

Vatandaşın binasını kontrol ederken, boşaltmaya ve yıkmaya Belediye binasından başlayalım.

Hükümet Binası ile devam edelim.

 

Her gün yüzlerce insan bu binalara geliyor.

 

Ya bir facia olsa...

 

"Kader" mi diyeceğiz?

 

***

 

Deprem olsa, nereye nasıl ulaşacağımız bile belli değil!

 

Toplanma yerimiz yok,

 

Aramak kurtarma ekibimiz yok.

 

Acil durum senaryomuz yok.

 

Taziye çadırımızdan başka çadırımız yok…

 

Tedbir almazsak, tehlikeli binaları yıkmaz, boşaltmazsak,

 

Görevini ihmal edeni bulup çıkartmazsak, Allah korusun, gelecek yardım tırlarını bekleriz.

 

Aklımızı başımıza alıp, yaşanan son depremden ders çıkartmalıyız.

 

Tedbir almazsak, yaşadıklarımıza Kader diyemeyiz…

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları