12 Mart 2019 - Salı

KİMİ SEÇECEĞİZ

Yazar - Bülent Çakır
Okuma Süresi: 3 dk.
Bülent Çakır

Bülent Çakır

civrilhaber@hotmail.com - 0542 612 59 75
Google News

Seçimlere 20 gün kala bazı şeyler daha netleşmeye başladı.

Mesela, kararsız diye nitelendirilen kesim, son dönemece girilirken sayısal olarak azalmış, kararını netleştirmeye başlamış.

On gün önce adaylar ve ittifaklar arasında gelgitler yaşayan kararsız seçmen, yönünü belirlemiş…

Doğalgaz,

Beka,

Ezan,

Seçime yirmi gün kala karasız seçmenin gideceği yönde etkili olmuş...

 

***

 

Çivril’de Partilerin kemikleşmiş oyları ve seçmeni belli…

Seçimin sonucunu belirleyecek olan (adaya - partiye) küsenler, (ittifaka )tepki gösterenler, intikam almak isteyenlerle, karasızlar…

Küsenler kinli mi, yoksa dargın mı?

İttifaka karşı çıkan birlikte olmaz diyenler, kabinde elim başka partiye gitmedi der mi?

İntikam almak isteyenler bu seferlik affeder, intikamdan vazgeçer mi?...

Karasızlar doğalgaz sözü ile hafif dalgalanma gösterince, seçime kadar Çivril’de her şeyin değişme ihtimali olduğu belli oldu. Hiçbir adayın öndeyim rehavetine kapılma lüksünün olmadığı apaçık ortaya çıktı.

Cumhurbaşkanının ısrarla dillendirdiği ‘Beka’ sorunu AK parti lehine artı getiremeye devam ediyor.

Hafta sonu yaşanan Ezan ıslıklama,(yönlendirme olabilir)  kararsızları büyük ölçüde AK Parti MHP ittifakına yönlendirdi…

 

***

 

Ne Niyazi Vural’ın nede Ömer Köseoğlu’nun söylem ve projeleri seçmen tarafında çok heyecan uyandırmadı.

Vaatler ilgi çekmeyince;

Köseoğlu dürüstlük ve ahlaklı bir yönetim sözü ile Vural ise Merkezi Hükümetin gücünü kullanma vaadiyle seçmenin kalbine gitmeye çalışıyor.

Ergün çiftçi samimiyeti ve doğallığı ile iki ay önce başladığı çalışmalarına birkaç dostu ile ara vermeden aynı heyecan ile devam ediyor.

Onunda heyecan uyandıran vaatleri yok ama samimiyet ve gayreti var…

 

***

 

Seçmenin büyük çoğunluğu kazanma ihtimali yüksek gözüken A ile B arasından birine oy verecek.

Yani; Genel merkezin uygun gördüğü, vekillerin ile başkanlarının bir bildikleri vardır diye düşünerek belirlenen adaylardan birine oy verilecek.

Mecbur mu? Bence değil!

Seçmen, Genel merkez, İl başkanı ya da Milletvekilleri istedi diye dayatılan isimlere oy vermek zorunda değil.

İlla kazanacak adaya oy vermek gibi bir mecburiyette yok…

Zaten seçilemez diye oy vermekten kaçındığınız doğru adaylar, çoğunlukla böyle düşünüldüğü için seçilemiyor.

Bence adayın kazanma ihtimaline ya da gücüne bakmamak gerek.

Ehil olup olmadığına, adaletli olup olmadığına, ilkeli olup olmadığına, hırslarını kontrol edip edemediğine, kibirli olup olmadığına bakmak gerek.

Kimlerle oturup konuştuğuna, kimlerden fikir aldığına bakmak gerek…

 

***

 

Seçim arifesindeyiz. Son yirmi gün.

Bir tarafta dürüstlük, liyakat, diğer tarafta güç.

En uçta samimiyet ve gayret.

Dürüstlük mü?

Güç mü?

Samimiyet mi?

Seçmen sorunun cevabını bulduğunda oyunu kime vereceğine karar vermiş olacak…

31 Martta Dürüstlükle Güç arasında tercih yapamaz zorlanırsanız Samimiyetinizi gösterin fark yaratın.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları