KİMİNE EL ALTINDAN, KİMİNE BEL ALTINDAN VURUYORLAR.
Bülent Çakır
civrilhaber@hotmail.com - 0542 612 59 75
Adil olmak büyük bir erdem.
Adil olmak için çaba harcamak da…
Adaleti istemek kolay ancak Adil olmak zor.
Herkes adaleti yüceltiyor ama adil olmayı düşünmüyor.
Adaleti herkes ister,
Kendisi için…
Başkası için adil olmayı denemez. Zira adil olmak zordur.
Bir işi Başarmak güzeldir.
Başarı için çaba harcamak da…
Başarılı olmak;
Güzel bir evde oturmak mıdır?
Lüks bir arabaya sahip olmak mı?
Çok para kazanmak mı?
Makam sahibi olmak mı?
Adil ve vicdanlı olup Makamın hakkını vermek mi?
***
Etrafımıza baktığınızda, liyakat sahibi olmadıkları halde önemli makam ve mevkileri işgal edenleri görüyoruz.
Öfkeleniyoruz.
Onları o makama getirenlere, hayır dua (!) okuyoruz.
Öyle bir makam ve mevki sahibi oldukları için kendilerini ‘başarılı’ saymaları, öfke ve hayır dua’nın şiddetini bir kat daha artırıyor.
Siyasette, bürokraside, iş dünyasında, sivil toplum kuruluşlarında, yukarıdaki başarılı! İnsanlarla sıkça karşılaşıyoruz.
Bunlar, Başarı! için her yolu mubah sayıyorlar.
Her türlü entrikaya başvurup, adına Başarı diyorlar…
En yakınındakileri, yol arkadaşlarını, kendi partililerini satıyorlar.
Kimilerine el altından, kimilerine bel altından vuruyorlar.
***
Birileri iktidar gücünün arkasına sığınarak, insanları canlarının istediğine göre etiketleyip, kendilerince gereğini yapıyor…
Belediye başkanının Belediye de yaşanan bazı durumlardan haberi olmadığını düşünüyorum.
Özellikle personel ile ilgili yer değiştirme, atama görevlendirmeler ile ilgili…
Yer değiştirme uygulamaların birçoğunda,
Ne hakkaniyet ne adalet ne de insaniyet var.
Hakkaniyetin,
Adaletin,
Vicdan ve İnsaniyetin olmadığı yerde başarı olmaz.
Başarı sadece makam ise, başka…
Başkanın adıyla hareket ettiğini söyleyip gücünü başkandan aldığını iddia edip kraldan çok kralcı olanlarla dolu…
Kimi meclis üyesi, kimi danışman, adı sanı olmayanlar, Ali kıran, baş kesen oluveriyor…
Belediye personeli üzerinde baskı kuruyorlar. Onu alıyor, bunu çıkarıyor, onu sürüyor, bunu eziyorlar…
Telefonunu elinden alıp kimleri aradın, gün içinde kimlerle görüştün diye hesap sorabiliyorlar.
Sırf, kendi krallıklarını yaratmak – yaşatmak için…
Bu çok tehlikeli bir durum.
Başkanın haberi varsa da tehlikeli, yoksa da.
Başkanın talimatıyla yapılıyorsa daha da tehlikeli…
Öyle ya bu nasıl başkanlık diye sorarlar insana?
