“Özkan Avcı gitsin, yerine falanca gelsin” diyenlerin derdi ne?
İlçe Başkanı Özkan Avcı’nın görevden alınacağına dair bazı çevrelerden ortaya atılan iddialar, hem parti kulislerinde hem de ilçede hızla yayıldı.

Bülent Çakır
civrilhaber@hotmail.com - 0542 612 59 75Hep mi böyleydi bilmem ama son yıllarda ülkede bir yere başkan olmak çok önemli hale geldi.
Hele o başkanlık, oda, sendika, vakıf hatta dernek başkanlığıysa daha da önemli! Koca koca adamların seçim sürecindeki mücadelelerini görünce sanırsınız ki başkan olunca yapacaklarıyla ülke ekonomisini şaha kaldıracaklar…
2026 yılı, STK’lar ve odalar için seçim yılı olacak.
Çivril’de 2026 yılıyla birlikte esnaf ve sanatkâr odalarında seçim maratonu başlıyor. İlçe genelinde bulunan Çivril Esnaf ve Sanatkârlar Odası, Gürpınar Esnaf ve Sanatkarlar Odası ile Otomobilciler ve Şoförler Odası, 1 Ocak’tan itibaren sandık başına gidecek.
Adaylığını resmen açıklayan olmasa da her üç oda için de mevcut başkanlar başta olmak üzere adaylar seçim çalışmalarına başladı.
Kimi masa başında, kimi kahve köşesinde, kimi de sosyal medyada… Kimisi açıktan, kimisi gizliden…
Bazısı yeni isimlerle, bazısı eski yönetimiyle;
Kimisi yıllardır birlikte yol yürüdükleriyle, kimisi ise yola çıktıklarını yolda bulduklarıyla değiştirerek…
Değişen ve yenilenen dünyada Yeni Yüzyıl Türkiye’sinin çok fazla işlevi kalmayan, eskide kalmış kurumlarının seçimleri…
2026 yılının Mart ayına kadar Çivril’in gündemi bu olacak.
****
Konu makamlara değer katmaya gelince siyasetçilerin sıkça kullandığı o söz akla gelir:
“Makamlar kalıcı, bizler geçiciyiz.”
Hikâyeyi herkes bilir:
Bir baba oğluna, “Oğlum, sen adam olamazsın.” der.
Oğlu okuyup vali olur.
Daha sonra babasının evine polis gönderip onu aldırır ve makama getirir.
Dönüp babasına: “Bak baba, sen bana adam olamazsın dedin; ben vali oldum.” der.
Baba ise şöyle cevap verir: “Oğlum, ben sana vali olamazsın demedim; adam olamazsın dedim. Adam olsaydın, beni polis zoruyla getirtmezdin.”
Makam kalıcı, isimler geçici…
Mesele makam sahibi olmak değil — okuyan da oluyor, cahil de…
Mesele, işgal ettiği makamda işini dürüst, adil, ayrıştırmadan, hak yemeden yapıp ardından iz bırakmak olmalı.
Makamla değer kazanmak yerine makama değer katmak esastır.
Zira makam insana değil; insan, eğitimiyle, kişiliğiyle, duruşuyla, dürüstlüğüyle, yaratıcılığıyla, derinliğiyle makamlara değer katar.
STK’lar bir şehrin aynası, dışa bakan göstergesi ya da şehrin içini gösteren penceresi gibidir.
****
Son günlerde AK Parti Çivril teşkilatında ilginç bir telaş var.
İlçe Başkanı Özkan Avcı’nın görevden alınacağına dair bazı çevrelerden ortaya atılan iddialar, hem parti kulislerinde hem de ilçede hızla yayıldı.
İlçe Başkanı Avcı’ya karşı bir grup, sanki Genel Başkan Erdoğan’dan mazbata alacaklarmış gibi hazırlık yapıyor.
Peki, bu telaşın gerçek nedeni ne? “Özkan Avcı gitsin, yerine falanca gelsin” diyenlerin derdi ne?
Daha da önemlisi, yeni gelecek isim AK Parti’yi Çivril’de eski günlerine geri döndürebilecek mi?
Parti içi mesele ve çekişmelerin en az duyulduğu partidir AK Parti.
Kurulduğu günden beri belki de ilk defa bu kadar yüksek sesle, “İlçe başkanı ve yönetimin değişmesi gerekiyor,” cümlesi açık açık, hem de herkesin duyacağı şekilde konuşuluyor.
Partinin “bel kemiği” denilebilecek kesim ve önceki ilçe başkanları dahil, partiye yakın herkes “zararın neresinden dönülse kârdır” düşüncesiyle aynı fikirde.
Yerel seçimin ardından göreve atanan Özkan Avcı ve ekibi, seçim sürecinde dağılmaya başlayan partiyi toparlayamadı, tabanı birleştiremedi.
Toparlayamadığı gibi dağılmasına da hız kattı…
Dolayısıyla partinin tabanı ve “bel kemiği” gönüllüler,
Seçmene dokun(a)mayan, Parti mantığını anla(ya)mayan, Sahaya çık(a)mayan ilçe yönetimi ve başkanının değişmesinin kaçınılmaz olduğu fikrini açık açık dile getiriyor.
Anlaşılan o ki Partinin önde gelenlerinin derdi, ufuk'taki seçim öncesi birleştirici ve partiyi toparlayan bir ilçe başkanının göreve getirilmesi...