Bu Kavganın Kazananı Olmaz, Kaybeden Çivril Olur
Partilerdeki kavga, çıkar çatışması ve iç çekişmelerin yanı sıra ilçede farklı bir gerginlik daha var. Adı konulmayan, bilenlerin yüksek sesle dile getirmeye cesaret edemediği, halka henüz yansımayan ama şehrin önde gelenlerinin farkında olduğu bir gergin
Bülent Çakır
civrilhaber@hotmail.com - 0542 612 59 75
Ağacın kurdu kendi içinde olurmuş…
Yaşanmışlıklardan ve tecrübelerden yola çıkarak söylenmiş, yüzyıllar öncesine uzanan güncel bir söz.
Millet olarak galiba, bir zamanlar canla başla savunduğumuz şeyleri yıkmayı, bitirmeyi, içten içe yiyip kurutmayı seviyoruz.
Dünyada başka örneği yoktur herhalde; tam 16 devlet yıkıp 17 devlet kurmuş bir milletiz biz.
Yıktığımız 16 büyük devletin yıkılış sebepleri birbirine çok benzer: İç çekişmeler, sen-ben kavgaları, bölünme ve çöküş…
Ağacı içten içe kemiren kurt misali, biz de kendimizi kemirmişiz hep.
Dileğimiz, kurduğumuz son devletin ilelebet payidar kalması.
****
Kongresini tamamlamasına rağmen CHP içindeki çekişme ve gerginlik hâlâ azalmadı.
“Bitmedi” demiyorum, zira CHP’de gerginlik hiçbir zaman bitmez…
Azaldığını görmek bile büyük şans.
Muhalifler,
Eskiler,
Müstakbeller,
Meclis üyeleri…
Herkesten bir ses çıkıyor CHP’de.
İlçe yönetimini beğenmeyen de Semih Dere’ye yükleniyor; genel başkanın söylemlerini ve politikalarını onaylamayan da.
Amacı, hedefi Çivril’e hizmet etmek olan başkanı; yetkisi ve sorumluluğu dışında kalan işlerle meşgul edip asli hedefinden uzaklaştırıyorlar.
AK Parti’nin yapacağını CHP’nin kendi çocukları yapıyor: muhalifler, eskiler, meclis üyeleri…
Semih Dere’yi hedefinden uzaklaştırmak için var güçleriyle çabalıyorlar. Ağacın içindeki kurt misali…
Son iki dönem ilçe yöneticiliği yapmasına rağmen yeni CHP İlçe Başkanı’nın siyasi tecrübesi, bu saldırıları bertaraf etmek için henüz yeterli değil gibi görünüyor.
****
Bir yıl önce ilçe başkanı olan Özkan Avcı da, muhalefet yapması gereken dönemde partisini bir arada tutmaya çalışarak zorlu bir sınav veriyor.
Seçimin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen hâlâ meclis üyelerini parti binasında toplayabilmiş değil; yöneticiler arasındaki çekişme ve rahatsızlığı da ortadan kaldırabilmiş değil.
2001 yılında adalet ve kalkınma vaadiyle kurulan parti, bugün rant, hibe, ihale ve çıkar peşinde koşan içindekilerle mücadele ediyor.
2002 seçimlerinde başlayan AK Parti hizmet destanı, sanki sona yaklaşıyor.
AK Partililer, içlerindeki “AKP’lilerle” savaşmaktan ne muhalefet yapabiliyor ne de memleket için proje üretebiliyor.
Ağacın içindeki kurt misali…
Bir zamanlar iktidar gücüyle yollara sığmayan ANAP ve DYP nasıl tarihe karıştıysa, bu kadroyla AK Parti’nin de Özal’ın ANAP’ı ve Demirel’in DYP’siyle aynı sonu paylaşması uzak görünmüyor.
****
Partilerdeki kavga, çıkar çatışması ve iç çekişmelerin yanı sıra ilçede farklı bir gerginlik daha var.
Adı konulmayan, bilenlerin yüksek sesle dile getirmeye cesaret edemediği, halka henüz yansımayan ama şehrin önde gelenlerinin farkında olduğu bir gerginlik bu.
Gerginliğin kimseye, özellikle de ilçeye bir faydası olmaz.
İlçe başkanları, partilerinin iç çekişmeleriyle o kadar meşguller ki dışarıyı göremez hale gelmişler. Belki de gerginliğin sürmesini istiyorlar…
STK yöneticileri ve oda başkanları ise, yaklaşan seçimlerin heyecanından burnunun ucunu göremez durumda; ilçedeki gerginliğin farkında bile değiller.
Farkında olmadıkları bir şeyi çözmeleri de mümkün değil elbette.
Birilerinin inisiyatif alıp bu gerginliği bir an önce sonlandırması gerekiyor.
Çünkü bu kavganın kazananı olmaz…
Kaybeden Çivril olur.
